Haber Başlığı

Bazı ülkelerde kültürel normların bir parçası olan kadın sünneti, fiziksel, psikolojik ve cinsel sağlık üzerinde derin etkiler bırakır. 

Kadın sünneti, kadınların sağlığını ve haklarını ciddi şekilde tehdit eden bir uygulamadır. Eğitim, bilinçlendirme ve yasal düzenlemelerle bu uygulamanın ortadan kaldırılması, uluslararası toplumun ve yerel liderlerin önceliği olmalıdır.

Kadın sünneti, kadınların dış genital organlarının bir kısmının ya da tamamının çeşitli kültürel, dinsel veya sosyal sebeplerle cerrahi olarak kesilmesi veya değiştirilmesi işlemidir.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), kadın sünnetini cinsel organların herhangi bir tıbbi gerekçe olmaksızın kısmen ya da tamamen çıkarılması veya zarar verilmesi olarak tanımlar. Bu işlem, dört ana kategoride incelenir:

Tip 1 (Klitoridektomi): Klitoris ve çevresindeki dokuların kısmen ya da tamamen çıkarılması.

Tip 2 (Eksizyon): Klitoris ve labia minoranın kısmen ya da tamamen çıkarılması.

Tip 3 (İnfibülasyon): Genital organların ciddi şekilde kesilerek vajinal açıklığın daraltılması.

Tip 4: Diğer zararlı uygulamalar, genital organlara iğne batırma, dağlama, kazıma gibi işlemleri içerir.

Hangi Ülkelerde Uygulanır?

Kadın sünneti dünya genelinde birçok farklı ülkede uygulanmaya devam etmektedir. Özellikle Afrika, Orta Doğu ve bazı Asya bölgelerinde yaygındır.

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, 200 milyondan fazla kadın ve kız çocuğu bu uygulamaya maruz kalmıştır. İşte kadın sünnetinin yaygın olduğu bazı ülkeler:

Afrika

Somali: Kadın sünnetinin en yüksek olduğu ülkelerden biri. Neredeyse kadın nüfusunun %98’i bu uygulamaya maruz kalıyor.

Sudan: Kadın sünneti, Sudan’da geleneksel olarak kabul edilmiş ve nesiller boyunca sürdürülmüştür.

Mısır: Afrika’nın kuzeyinde yer alan Mısır’da kadın sünneti oldukça yaygındır ve birçok bölgede uygulanmaktadır.

Orta Doğu

Yemen: Yemen’de bazı bölgelerde kadın sünneti, kız çocuklarına erken yaşlarda uygulanmaktadır.

Irak: Irak’ın Kürt bölgelerinde kadın sünneti belirli topluluklar arasında yaygındır.

Suudi Arabistan: Kadın sünneti Suudi Arabistan’da az da olsa bazı gruplar arasında görülmektedir.

Asya

Endonezya: Endonezya, Asya’da kadın sünnetinin uygulandığı az sayıda ülkelerden biridir. Burada bazı dini ve kültürel topluluklar bu uygulamayı sürdürmektedir.

Batı Ülkeleri: Göçmen toplulukların yoğun olduğu bazı Batı ülkelerinde de kadın sünnetine rastlanabilir. Avrupa ve Kuzey

Amerika’da bu uygulama genellikle yasa dışıdır, ancak gizli şekilde yapılmaktadır.

Neden Kadın Sünneti Yapılır?

Kadın sünnetinin nedenleri karmaşıktır ve genellikle kültürel, dini ve sosyal geleneklere dayanır. İşte bu uygulamanın ardındaki başlıca sebepler:

Kültürel Gelenek: Birçok toplulukta kadın sünneti, bir kültürel norm olarak kabul edilir ve kadının olgunlaşmasının bir işareti olarak görülür.

Cinsel Kontrol: Bazı topluluklarda, kadın sünneti cinsel arzuları kontrol etmek ve kadını sadakatli bir eş olarak görmek için uygulanır.

Sosyal Kabul: Kadın sünneti, bazı toplumlarda kadının evlenebilirliğini artırdığına inanılan bir ritüel olarak kabul edilir.

Dini İnançlar: Bazı gruplar bu uygulamayı dini bir zorunluluk olarak kabul eder, ancak birçok dinin bu uygulamayla doğrudan bir bağlantısı yoktur.

Tedavisi

Kadın sünneti sonrası birçok kadın ciddi sağlık sorunları yaşar. Enfeksiyon, idrar problemleri, doğum komplikasyonları ve cinsel sağlık sorunları bunların başında gelir.

Tedavi seçenekleri sınırlıdır, ancak bazı cerrahi işlemler ve danışmanlık hizmetleri semptomları hafifletebilir. Eğitim ve farkındalık ise bu uygulamanın önlenmesinde kritik rol oynamaktadır.

Nelere Dikkat Edilmelidir?

Kadın sünnetinin önlenmesi ve ortadan kaldırılması için birçok ülkede yasal düzenlemeler yapılmış ve farkındalık kampanyaları düzenlenmiştir. Ancak bu uygulama hala gizli şekilde devam etmektedir.

Bu konuda farkındalık yaratmak ve mağdurlara destek olmak oldukça önemlidir. Kadın sünnetine maruz kalan kişilere psikolojik destek sağlamak da iyileşme sürecinde kritik bir rol oynar.