Empati, bir başkasının hislerini anlamak ve bu hislere duyarlı bir şekilde yanıt vermektir. Bir çocuğun bu duygusal yeteneği geliştirmesi için öncelikle kendisinin ve başkalarının varlığının farkında olması gerekir. Örneğin, bir arkadaşının üzüldüğünü gören bir çocuk, ona sarılarak destek olmayı öğrenebilir.
Bebeklik döneminde, bebekler duygusal bulaşıcılık olarak bilinen bir durumla başkalarının hislerine tepki verirler. 8-12 aylıkken kendilik bilincini kazanmaya başlarlar ve bu, empati yolundaki ilk adımlarıdır.
18. ayda, başkalarının duygularını anlamaya başlayabilirler ve iki yaşına geldiklerinde taklit etme yoluyla başka birinin bakış açısını anlamaya yönelik ilk adımları atarlar.
Empatiyi çocuklara öğretmek, karmaşık bir ders planı gerektirmez. Onları hayatın içinde yönlendirerek ve kendi davranışlarımızla model oluşturarak, empati duygusunu doğal bir şekilde geliştirebiliriz. Örneğin, “Komşumuz hasta, ona çorba götürelim” gibi ifadeler kullanarak, çocuklarımızın başkalarının duygularını tanımasını sağlayabiliriz.
Duygular hakkında açıkça konuşmak da son derece önemlidir. Çocuğunuzun hissettiği hayal kırıklıklarını adlandırmak ve bu duyguları nasıl yönetebileceğini tartışmak, onun duygusal gelişimini destekler. Hikaye okumak ve hayali oyunlar oynamak da empatiyi geliştiren etkili yöntemlerdir. Bu tür aktiviteler, çocukların farklı durumları ve duyguları anlamalarına yardımcı olur.
Özür dileme konusunda ise dikkatli olmalıyız. Çocukları zorlamak yerine, davranışlarının başkalarına nasıl hissettirdiğini anlamalarını sağlayacak bir dil kullanmalıyız. "Arkadaşın üzüldü, ona yardım etmek için ne yapabiliriz?" gibi sorular, onların empati geliştirmesine katkı sağlar.